Bu site, kullanıma sunulduğu Ağustos 2023 itibarıyla durumu yansıtmaktadır.

Azerbaycan'ın Artsakh'a yönelik uyguladığı dokuz ay süren kapsamlı ablukadan ve aralıksız gözdağı kampanyasından sonra, 19 Eylül 2023'te Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri sahip olduğu her çeşit silahı kullanarak Artsakh'a her taraftan saldırı başlattı. 

Uzun bir kuşatmadan bitkin düşen ve her türlü dış yardımdan mahrum kalan Artsakh düştü.

2020'deki kanlı savaştan sonra elli bin Artsakhlının ayrılmasına rağmen hala ata topraklarında yaşamaya devam eden yüz bini aşkın etnik Ermeni nüfusu, birkaç gün içinde evlerini, iş yerlerini, devlet ve ticari binalarını, kiliselerini, ibadethanelerini, mezarlıklarını, anıtlarını ve sahip oldukları her şeyi düşmana bırakarak vatanını terk etmek zorunda kaldı.

Ekim 2023'ün başından itibaren, binlerce yıllık tarihinde ilk kez olarak Ermeni toprağı Artsakh'ta artık Ermeni yaşamamaktadır.

Bu sitede amaç, okurlara Artsakh* hakkında çok yönlü bilgi vermek, ülkenin hakiki yüzünü göstermek, asırlar boyu nasıl olduğunu ve şimdi ne duruma düştüğünü gözler önüne sermektir. Artsakh`ın yaşamını tüm yönleriyle aydınlatmanın son derece iddialı olacağının bilincindeyiz, ancak sitemizde, her şeye rağmen, Artsakhın muhteşem doğasını, insanları tarafından yaratılan mucizeleri çok yönlü ve kapsamlı bir şekilde  okurlara ulaştırmayı deneyeceğiz. 

Bu site Artsakh`ın haysiyetli, çalışkan, yaratıcı, iyi kalpli, konuksever, doğru konuşan ve faaliyetlerinde dürüst olan sakinlerinin yaşamlarını nasıl sürdürdüklerini gösterme gayreti içindedir. Sitemiz aynı zamanda ülke tarihine de değinmekte, bunu genel çizgileriyle ortaya koyarken, son yılların talihsiz gelişmelerine dair biraz daha ayrıntılı bilgiler vermektedir.

Maalesef, savaşlar bu tarihin ayrılmaz parçası olmuş ve Artsakhın bağımsızlığı ile barışçıl yaşamına devamlı meydan okumuş olup, son zamanlarda ise acı kayıplarla sebebiyet vermiştir.

Artsakh anıtlarıyla şaşırtıcı derecede zengin bir ülkedir, Apostolik Ermeni Kilisesinin Artsakh Themasına dahil, kasadığı şimdiki alanda 1813`te 1311 manastır ve kilise mevcuttu. Bunların önemli bir kısmı yarı yıkık durumdadır, ayakta kalanları ise tek bir site, kitap veya video kayıtla anlatmak gerçekçi olmayacağı gibi tamamen imkansız. 

Artsakh`ın yıllar süren çalkantılı savaşlar, istila ve fetihler tarihinde, çok sayıda kale ve müstahkem yerleşim birimleri inşa edilmiştir. Krallar, prens ve melikler çeşitli saray ve konak yaptırmışlardır. Ülkede Ortaçağdan kalma muazzam köprülerin sayısı da bir hayli fazladır. 

Bilindiği gibi Hristiyanlık Artskhta birinci asırdan itibaren yayılmaya başlamış ve bu yaygınlaşma dördüncü asra kadar sürerek, Ermenistanın diğer bölgelerinde olduğu gibi, devlet tarafın resmi din olarak tanınmasıyla sonuçlanmıştır. Bu açıdan Ortaçağ Ermeni mimarisinin birçok görkemli manastır ve kiliselerinin Artsakhta bulunması, tesadüf olmasa gerek. Her ne kadar Artsakhlılar sahip oldukları çok sayıda  insani değer taşıyan ve önem arzeden mimari yapıtlarla gururlansalar da, yer yüzünde Ortaçağdan kalma manastırların, kilise, kale, köprü, malikane ve haçkarın böylesine dar bir arazide bir arda bu kadar sık bulunduğu başka bir yer bulmak, adeta imkansızdır.

Ülkenin şaşırtıcı güzelliklerini hiç bir fotograf gereği gibi yansıtamaz. Hakikaten dağlık, diye nitelendirilen Artsakh öyle bir ülkedir ki, zümrüt ormanlarla kaplı dağlarını, göklere uzanan daima karla kaplı muhteşem zirvelerini, yemyeşil vadilerini, dağların ve vadilerin arasından akan ırmaklarını, derelerini, zengin canlı ve bitkisel örtüsünü, insan eliyle erişimi hemen hemen imkansız yerlerde inşa edilmi, yapılmış ibadet mekanlarını görüp de şaşmamak elde değil.

Bu site aslında tarihi, kültürel açılardan tamamen Ermeni ülkesi olan Artsakhın zenginliklerine açılan küçük bir penceredir sadece. Biz okurlara bu zenginliklerin ancak ufak bir bölümünü sunabiliyoruz. Maalesef tarihi anıtlar çoğunlukla harabeye çevrilmiş, birçoğu da zaptedilmiştir. Ama her şeye rağmen yine de etkileyiciliklerinden hiç birşey kaybetmiş değiller. 

Siteye konulan Artsakh tarihinin özeti, bu ülke gerçeğiyle yakından ilgilenen, onu anlamaya çalışan kitleler için öngörülmüştür. Bu kısa özet Artsakhın bin yıllık tarihini tüm ayrıntılarıyla anlatmak gibi bir amaç gütmemektedir, dolaysıyla dikkatler burada son dönem, Artsakh/Karabağın ilk savaşı ve savaşta kazanılan zafer ile ikinci savaşta verilen kayıplar üzerine yoğunlaşmıştır. Site Artsakh insanının ne istediği ve neden öz savunma mücadelesine girdiğini aydınlatmayı hedeflemiştir. Sitede ayrıca sonsuz mücadele ve onca fesakarlıklar sonucu elde edilen devlet olgusu ile simgeleri anlatılmaktadır.

2020 yılında tertiplenen Azeri saldırı ve istilası, bunu her yönüyle Türkiye desteklemiş, hatta desteklemek için cihatçı kiralık teröristleri de savaşa dahil etmiştir, kayıpla, insan haklarının çiğnenmesi, uluslararası normların ayaklar altına alınması ve yapılan tahribatın haricinde, Artsakhın önemli bir bölümünün işgalini de beraberinde getirmiştir. Tabi bu binlerce insanın katledilmesi, binlercesinin sakat kalması, on binlercesinin de mülteci durumuna düşmesi anlamına gelmekte, geri kalanlar da ülkeye uygulanan sürekli abluka dolayısıyla ıstırap çekmektedir. Durum böyle olunca kültürel önem arzeden binlerce anıt, yapıt, ören yeri ve yapıların kaderi meçhul kalmaktadır. Maalesef bazı müze ve anıtlar beklenildiği gibi zaten imha edilmiş, hasara uğramış ya da kirletilmiştir. Sitemizde mümkün olduğunca anıtların şimdiki durumu ile bunların maruz kaldıkları vandalizm de ifşa edilmektedir.    

* İsimlerlere dair açıklamaları Tarih bölümünde bulabilirsiniz.