Şuşi Devlet Jeoloji Müzesi
İşgal edilmiş ve yağmalanmıştır.
Devlet Jeoloji Müzesi, 1 Eylül 2014’te Şuşi, Mesrop Mashtots № 32 adresinde bulunan restore edilmiş eski bir binada açıldı. Müze, şahsi jeolojik koleksiyonunu müzeye bağışlayan Grigori Gabrielyants tarafından kurulmuştur. Gabrielyants, Sovyet döneminin güçlü bir siyasi figürü, SSCB son jeoloji işleri bakanıydı.
Müze koleksiyonu, dünyanın farklı kıtalarındaki 48 ülkeden 700’den fazla çeşitli kaya ve mineral örneklerini içermekteydi. Çoğunluğu Grigori Gabrielyants’ın kişisel koleksiyonundaan olmak üzere Rusya Federasyonunun 20 eyaletinden ilginç örnekler sergilenmekteydi. Sergi malzemeleri arasında Karabağ'dan da ilgi uyandıranlar vardı. Büyük renkli harita ve diğer materyaller Artsakh’taki yeraltı maden kaynaklarını anlatıyordu. Müzede en eskisi 1 milyar 200 milyon yıllık ender jeolojik buluntular sergilenmekteydi. Müzede; yüzlerce milyon yıldan milyarlarca yıla varan ve tüm dünyada jeoloji açısından ilgi uyandıran maden ve minareller sergilenmiştir.
Müzede, Karabağ’ın dört bir yanından gelen jeolojik buluntular, en eskisi 146 milyon yaşında olmak üzere esasta maden, maden taşları ve miraller geniş bir şekilde sergilenmekteydi. Şuşi Jeoloji Müzesinde, Astghashen köyünde bulunan henüz ayrıntılı incelenmemiş taştan yıldızlar (taşlaşmış zambak tomurcuları) da görmek mümkündü.
Müzenin en ilginç sergi malzemeleri arasında fosilleşmiş denizyıldızları, derin toprak katmanlarında bulunmuş, deniz faunasından diğer örnekler yer almaktaydı. Bilim adamlarına göre, karaların nihai oluşumundan önce, Karabağ toprakları dünya okyanusunun bir parçasıydı, ki bu da buluntuların orjinini açıkalamaktadır.
Müzede ziyaretçiler, nesli dinazorlarla birlikte 67 milyon yıl önce tükenmiş eski bir deniz hayvanı olan fosilleşmiş ammonit kabuğunu da görebilmekteydiler. Kabuk, Karabağ’ın Syuznek köyünde keşfedilmiş olup, Karabağ sathının yaklaşık 200 milyon yıl önce okyanus sularıyla kaplı olduğunu göstermektedir.
Müzenin el ilginç sergi malzemelerinden biri de, üzerinde birkaç bin yıl arayla iki balığın izlerinin yer aldığı taştır. Tüm bunlara ek olarak, müze ziyaretçilerine, ultraviyole ışığı altında maden ve minarel koleksiyonunun keyfini çıkarma yanı sıra psikolojik test yaptırma ve skoletsit (scolecite) taşındaki görüntüleri görme fırsatı sunmaktaydı.