Şuşi
İşgal Edilmiştir.
Şuşi`deki anıt ve görülmeye değer yerlerin durumunu, sadece 2020 yılındaki son Azeri saldırılarında işgal edilinceye kadar olan dönem içinde değerlendirmeliyiz. Şuşi Ana Katedrali Surb Amenaprkiç Kazançetsots Kilisesi savaş sırasında yükset isabetli roketlerle bilinçli bir şekilde vuruldu, diğer görkemli “Kanaç Jam” Kilisesine gelince, o da şehir işgal edilince havaya uçuruldu. İşgalin birkaç ay sonrasında Şuşi Tarih Müzesi, birkaç sivil binalar da yerle bir edildiler. Kalan tarihi anıtların ne tür tahriflere maruz kaldıkları veya kalacaklarını bilemiyoruz.
Deniz seviyesinden 1238-1533 m. rakımlı Şuşi en tanınmış Ermeni kale-şehirlerinden olup, Ermeni tarihinde, kültür ve edebiyatında önemli bir yer tutmaktadır.
Bölgede çıkarılan M.Ö. 14-13. asırlara ait buluntular, buranın tahkim edilmiş bir yerleşim birimi olduğuna işret etmektedir. Coğrafi konumu ve erişiminin güç olması nedeniyle, bu bölge baştan beri Metz Hayh`ın Artsakh Eyaletinin Varanda kazası Ermenilerine üs vazifesi görmüştür. Daha sonra surlarla çevrilip, Varanda Melikliğinin en önemli kalelerinden biri olmuştur. Geç Ortaçağ Ermeni kaynakları burayı Karaglukh, Kar, Karaglikh Kalesi, Şoş Berd (Şoş Kalesi) veya Şoş Sığnahlığı, yani sığınağı olarak da adlandırmaktalar, zira sıkıntılı durumda Şoş köyü ahalisi buraya sığınmaktaydı. Ermeni komutan Avan 1720 yılında burayı yeniden yapıp, kaleyi tahkim etmiş, 1725`te 40 binlik Türk ordusunu (Osmanlı) sekiz günlük çatışmalardan sonra kuşatmayı kaldırmaya ve geri çekilmeye zorlamıştır.
Ermeni melikler arasında çıkan iç çatışmalar sonucunda, göçebe Türk boyunun lideri Panah Ali, Varanda melkinin desteğiyle kaleyi ele geçirmeyi başarır. 1752 yılında Karabağ (Şuşi) hanlık ilan edilir, kendisi de han ve Şuşiye göçebe Türk boylarını yerleştirir. Şuşiyi hanlık merkezi yaptıktan sonra Panah Ali Han şehri onarmak, kaleyi de takim etmek için çevre köylerden Ermenileri ahaliyi Şuşiye yerleşmeye zorlar.
18. asrın sonlarına doğru İran bilikleri Şuşiye saldırır, ancak ikinci saldırıdan sonra şehri ele geçirseler de, kısa süre sonra çekilmek zorunda kalırlar. Bununla beraber şehir ileride İran birliklerini “ağırlamak” durumunda kalacak, 1813 tarihli Gülistan Anlaşmasıyla Karabağın tamamen Rusya İmparatorluğunun hakimiyetine geçmesinden sonra iranlıların yerini Rus birlikleri alacaktı.1826`da 60 bin kişilik İran ordusu Tiflis`i zaptetmek, hakimiyetlerini Kafkaslarda yeniden tesis edebilmek amacıyla Şuşiyi kuşatır. Ancak 48 gün süren kuşatma sonucunda bile 1700 Rus asker ve 1500 Ermeni gönüllülerin direncini kıramazlar.
1991-94 Artsakh kurtuluş savaşında Şuşi yine kilit rol oynamıştı. Ermeni nüfusu oradan sürdükten sonra Azeriler, şehrin coğrafi konumunu da kullanarak, Şuşiyi, Dağlık Karabağ Cumhuriyetinin başkenti Stepanakerti ordan her gün yapılan, sürekli bombalama üssüne çevirmişlerdi. Karabağ öz savunma birlikleri Şuşiyi düşman elinden aldıklarında, askeri gözlemciler, burayı fethetmenin mümkün olamayacağı gerçekçesiyle buna inanmakta zolanıyorlardı.
2022`de Azeriler Şuşiyi Artsakh`a bağlayan yegane yolu kapatırlar. Aylardır süregelen abluka, Ermenileri kendi topraklarından sürmek ve Artsakh`ın işgalini serbestçe gerçekleştirmek amacıyla yapılmaktadır.
Kale surlarının içeriden kısmi görüntüsü |
18. asırda Şuşi Kalesini tahkim eden Avan komutan, orada kendisi için de daha küçük, ama tahkim edilmiş saray veya şato yaptırmıştı. Bu şatonun ve Avanın aile fertlerinin ilerde yaptırdıkları şatoların harabeleri Şuşide hala ayaktadırlar.
Avan Komutanın Şuşi`deki şatosu |
Karabağ hakim ve asillerinin tahkim edilmiş konakları, bunların önemini vugulamanın yanısıra, aynı zamanda Ermeni saray ve tahkim edilmiş yerleşkelerin mimari özelliklerini de ortaya çıkarmaktadır.