Azerbaycan Saldırganlığı: 2020 Yılı Savaşı

Savaşın Başlangıcı, Askeri Faaliyetler

27 Eylül 2020 yılında Azerbaycan, Türkiyenin doğrudan katılımı sağlamak ve çatışmalara yabancı  teröristleri de katmak suretiyle, Artsakh`a karşı 44 gün süren geniş çaplı bir savaş açtı. Azerbaycan tarafı, başkent Stepanakert başta olmak üzere, sivil yerleşim birimlerini hedef alarak, sınır boyunca roket saldırılarına başladı. Azerbaycan Savunma Bakanlığının yapmış olduğu “karşı atak” başlatıklarına dair resmi açıklaması, saldırının önceden planladığına işaret etmektedir.

Bunun üzerine Ermenistan ve Artsakh`ta sıkı yönetim ve genel seferberlik ilan edildi. Azerbaycan ise kısmi deferberlik ilan etti. Azerbaycan ordusunun cephaneliğinde 300 mm çaplı Smerç füze, Kasirka, Polonez, LAR-160 misket bomba sistemleri bulunmaktaydı. Genellikle Türk yapımı silah ve mühimmat, insansız hava araçları, uçaklar kullanılmaktaydı, F-16`lar ve “Bayraktar” İHA`lar gibi.

Silahlı çatışmalar genel olarak Artsakh`ın kuzey, güney ve güney-doğusunda yapılmaktaydı. Azerbaycan tarafından başlatılan bu savaşın daha ilk gününde Azeri silahlı kuvvetleri Dağlık Karabağ ve Ermenistan Cumhuriyetinin sivil yerleşim birimleri ile bunların altyapılarını hedef almıştı. Savaşın ikinci gününde Vardenis`te, İHA`lar tarafından vurulan seyir halindeki  bir otobüsü yandı.

1 Ekimde Azerbaycan Vardenis-Sotk anayolunu roket atışına tuttu, ayrıca Ermenistan illerinden Geğarkunik`in Şatvan köyü havan topu atışına, Mtdz Marsik kasabası İHA saldırısına uğradı. Bu arada ABD`nin Yerevan büyükelçiliği kendi vatandaşlarını Yerevan dışına çıkmaktan kaçınmaları konusunda uyardı. 

28 Eylülde Araks Vadisinde ve Matağis-Taliş yöresinde saldırılar düzenledi, 30 Eylülde ise Artsakh Cumhuriyetinin Hadrut ve Martuni bölgelerini bombalanıp, roketlerle vuruldu. Sürekli saldırıların hedefi olan Stepanakert`te siviller vuruluyor, onlara karşı “Polonez” ve “Smerch” füze sistemleri kullanılıyor, roket atışları okulları, hatta kreşleri dahi boş geçmiyordu. 4 Ekimde düşman Şuşi`de sivil altyapıları hedef aldı. Buna cevaben Artsakh Savunma Ordusu Azerbaycanın büyük şehirlerindeki askeri tesislere, örneğin Gence askeri hava alanına saldırı düenledi. 

Şuşi`deki Ghazançetsots Kilisesi bombalanmadan önce ve sonra. Bombalama fotografları: Davit Ghahramanyan

Çatışmalar sırasında Azerbaycan bir dizi savaş suçu işlemiştir. Nüfusu yoğun olan yerleşim birimlerine bu caniler misket bombaları atıyorlardı. Ekimin 8`inde Azerbaycan silahlı kuvvetleri Ghanzançetsots Kilisesini iki kez yüksek isabetli roketlerle vurdu, neticede orada bulunan Rus gazeteciler de yaralandı. Bu arada, savaş esnasında Azeri güçlerinin Artsakh`ta görev yapan gazetecilere defalarca ateş açtıklarını da belirtelim.   

Azerbaycan`ın 1 Ekimde sivil tesisleri bombalaması sonucu Martunide 4 vatandaş hayatını kaybetti, 11 kişi yaralandı, yaralananlardan ikisi Fransız gazeteciydi. 4 Ekimde, Stepanakertin bombalanması esnasında bir Rus gazeteci başında yaralanıp, beyin kanaması geçirdi. Ayrıca Azeri güçleri sivillerin tedavi gördükleri hastaneleri de hedef haline getirmişlerdi. Bu güçler Stepanakertteki doğum evlerini bombalamış, sonra Stepanakert Anne ve Çocuk Bakım Merkezine bombalı saldırı düzenlemişti.

Azerbaycanın işlediği savaş suçları arasına sabotaj girişimlerini katabiliriz, örneğin Azeri sabotajcılar Hadrutta iki sivili onlara ait evde, bir anne ile özürlü oğlunu katletmişlerdir. Bunların yanısıra bu caniler esir Ermeni askerleri aşağalıyor, sonra öldürme anını videoya kaydediyorlardı. Buna ilişkin birçok video kayıtları mevcuttur. Azerbaycan sivillerin sığındıkları yerleşim birimlerine yakın ormanlara kimyasal silah unsurları içeren fosfor bombaları atıyorlardı. Azeri güçleri 5 Kasımda devlet korumasında bulunan Tigranakert antik kentini, kente bitişik arkeoloji kampını bombaladılar. 

Sinyal istihbaratından elde edilen bilgiler, Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin terörist kamplar oluşturduğuna işaret etmiştir. Gizli uçuşlar yapmak suretiyle Bağram hava alanından gümrük kaçakçılığı yoluyla mühimmat ve paralı askerler getiriyorlardı. Azerbaycanlı bir esir, Artsakha karşı savaşan Azeri silahlı kuvvetlerine, Pakistan silahlı kuvvetlerinin de yardım ettiğini bildirmişti. 

Ateşkes girişimleri, Azerbaycan güçlerinin saldırılarıyla sürekli sonuçsuz kalmaktaydı. 12 Ekimi 13`e bağlayan gece Azeriler Artsakh`ta sivil hedefleri vurmayı sürdürerek, Askeran, Martuni ve Martakert şehirlerine roket saldırıları düzenlemişti. 14 Ekimde Azerbaycan silahlı kuvvetleri  Ermenistan Cumhuriyeti topraklarını hedef alıp, Karvaçara komşu bölgede konuşlanmış zırhlı araçların, Azerbaycanın sivil yerleşim birimlerini hedef aldıklarına dair kendilerine ait görüşü  bahane ederek ki, bunlar orada devriye görevi yapmaktaydılar, topraklarımıza saldırdılar. 

Şuşi`de yeni inşa edilen ve açılışı yapılmış olan Kültür ve Gençlik Merkezi kasten imha edildi. Davit Ghahramanyan'ın fotoğrafları

27 Ekimde Ermeni Ulusal Parlamentosu, Ermenistan`da milis güçlerinin oluşturulmasına ilişkin bir kanun tasarısını onayladı. Ekimin 31`de Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan Ermenistan Cumhuriyetinin güvenliğinin sağlanması için Rusya Federasyonunun yapacağı yardımın çeşit ve miktarını belirlemek amacıyla, acilen istişarelere başlama talebiyle Rusya devlet başkanına başvuruda bulundu. Başvuruya cevap Rus Dışişleri bakanlığından geldi, cevapta Rusyanın Yerevana gereken yardımı yapacağı belirtiliyor, ancak yardım çatışmaların Ermenistan topraklarına sıçraması şartına bağlanıyordu.

1 Kasımda Azerbaycan hava kuvvetleri Martuni şehrini bombaladı. Savaşın sonuna doğru da Şuşi sürekli roket atışına tutuluyordu.

9 Kasımı 10`a bağlayan gece, yerel saatle 00.00`da Ermenistan, Azerbaycan ve Rusya`nın ortak açıklamasıyla çatışmalara son verildi.

 

Türkiye'nin katılımı

Savaşa Türkiye`nin katılımı sadece silah, mühimmat vermek veya askeri yardımda bulunmakla sınırlı kalmıyor, o aynı zamanda Suriye`nin kuzeyinden Azerbaycana kiralık teröristler  yerleştiriyordu. Uluslararası haber ajansları verilerine göre 3-4 bin terörist 1. 500-2000 bin dolar karşılığında, Artsakh ve Ermenistan`a karşı çatışmalarda yer aldılar. Bu teröristlerin katılımı Fransa, Rusya ve ABD Pentagon yetkilileri tarafından teyid edilmiştir. Türkiyenin katılımına ilişkin olarak, Kanada bu ülkeye askeri malzeme ve araç satışını durdurdu, bazı devletler ve uluslararası kuruluşlar da açıklamalar yaparak, savaşa üçüncü bir devletin katılmasından dolayı rahatsızlıklarını bildirdiler. Rusya ise kiralık teröristlerin derhal çatışma bölgesinden çıkarılması çağrısında bulundu. Ayrıca İran, terörsit grupların ülkesinin kuzey sınırlarında yuvalanmak suretiyle, sınırlarının güvenliği için tehdit oluşturmasına izin vermeyeceğini açıkladı. Ruhani Artsakh anlaşmazlığına başka ülkelerin müdahelesinden duyduğu rahatsızlığı belirtti. Hollanda Temsilciler Meclisi çatışmalara kiralık Türk birliklerinin katılımına ilişkin olarak, bir karar tasarısı kabul etti, Uruguay Senatosu ise katılımı dolayısıyla Türkiyeyi kınadı.

4 Ekimde Ermenistan hükümeti,  Türkiyeye karşı geçici önlemler alması konusunda resmen İnsan Hakları Avrupa Mahkemesine başvuruda bulundu. Mahkeme ara kararla, Türkiyenin katılımını teyit etti. 15 Ekimde Türkiye, Ermenistana gönderilen insani yardımlara hava sahasını kapattığını açıkladı, buna Ermenistan hükümeti 20 Ekimde Türk mallarının ithalatını ülkeye yasaklamakla karşılık verdi. 

4 Kasımda Fransa ülkesinde, aşırı milliyetçi “Bozkurt”-ların faaliyetlerini resmen yasakladı. Türkler buna tepki olarak, Fransa`nın Ermenilerle meskun yerlerinde kargaşa çıkardılar, Liyon`un Ermeni semtlerinde Soykırım anıtı ile Ermenistan başkonsolosluğuna vahşi saldırılar gerçekleştirildi. Fransız dışişleri bakanı ise ateşkese uyma çağrısı yapmayan tek ülkenin, Türkiye olduğunu söyledi. 

 

Ateşkes girişimleri

İlk ateşkes girişimi Rusya tarafından yapılmıştı. Rusya Cumhurbaşkanı'nın daveti üzerine Ermenistan ve Azerbaycan Dışişleri Bakanları Moskova'ya gittiler. 9 Ekim'de Moskova'da Ermenistan, Rusya ve Azerbaycan Dışişleri Bakanları toplantısı başladı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un arabuluculuğunda Ermenistan Dışişleri Bakanı Zohrab Mnatsakanyan ile Azerbaycan Dışişleri Bakanı Jeyhun Bayramov arasında 10 saati aşkın istişareler sonucunda ateşkes anlaşmasıni imzalandı. Kapalı toplantı sonunda Dışişleri Bakanları tarafından ortak bir açıklama yapıldı ve taraflar insani amaçlar için 10 Ekim'den saat 12:00 itibaren 72 saatlik ateşkes yapılmasına karar verdiler.

Tarafar aşağıdaki maddeler üzerinde karar kıldı:

1. Uluslararası Kızılhaç Komitesi kriterleri ve arabulucuğu göz önünde tutularak

savaş esirleri ile diğer tutuklular ve cenazelerin değişimi maksadıyla 10 Ekim

2020 saat 12: 00'den ateşkes ilan edilir.

2. Kesin ateşkes hükümleriyle ilgili kriterler üzerinde ayrıca anlaşma yapılacaktır.

3. Ermenistan Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti, AGİT Minsk Grubu

eşbaşkanlarının arabuluculuğu ile çözümün ana ilkeleri temelinde, mümkün olan

en kısa sürede barışçıl bir çözüme ulaşmak için esaslı müzakerelere başlayacak.

4- Tarafar, müzakere sürecinin formatının değişmezliğini kabul ederler.

 

10 Ekim saat 12. 00`da insancıl amaçlarla ilan edilen ateşkesi gözardı ederek, Azerbaycan 12. 05`te Karahambeyli bölgesine saldırdı. Ateşkes şartlarında dahi, Azeriler hastaneye yaralı nakleden ambulansı vurmaktan kaçınmadılar.

İkinci ateşkes girişimi Ekimin 18`inde yapıldı, Ermenistan ile Azerbaycan gece yarısı saat 00.00`dan itibaren yürürlükte olacak insancıl amaçlı ateşkes kararını onayladılar. Bu karar, AGİT Minsk Grubu eş başkanı ülkeler  Fransa, Rusya ve ABD devlet başkanlarının 1 Ekimde yaptıkları açıklama, AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının 5 Ekim tarihli açıklamaları ve 10 Ekimde Moskova`da yapılmış olan üçlü ortak açıklama temelinde alındı. Ateşkes insancıl amaçlar doğrultusunda, esir değişimi ve asker cesetlerinin alınması için ilan edilmişti. Karabağ yönetimi ateşkes rejiminin korunması durumunda, kuşatma altındaki Azeri birlikleri için insancıl koridor açmaya hazır olduğunu bildirdi.

Buna rağmen düşman ateşkesi tekrar ihlal ederek,  saat 00.04`ten, 02. 45`e kadar  kuzey istikametindeki yerleşim birimlerini top atışlarına tuttu ve ateş altına aldı, güney istikametinde ise saat 02:20- 02:45 arasında roket fırlattı.

İnsancıl üçüncü ateşkes girişimi ABD`nin arabulucuğunda yapıldı. 24 Ekimde Ermenistan dışişleri bakanı Zohrab Mnatsakanyan ve Azerbaycan dışişleri bakanı Ceyhun Bayramov ABD dışişleri bakan yardımcısı Stepen Biegun ile görüştüler, görüşmede 26 Ekimde, saat 08.00`da yürürlüğe  girecek olan ateşkesi imzalama kararına vardılar. Ancak Azerbaycan 26 Ekimde imzalanan bu anlaşmayı de ihlal etti ve  sabah Artsakh`in güney-doğusunu ve kuzey- doğusunu top atışına tuttu. 

10 Kasım 2020 yılında Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Rusya devlet başkanı Vladimir Putin ile Artsakh`ta süren savaşı saat 01. 00`da sonlandırmak için anlaşma imzaladığını açıkladı. 

 Anlaşma uyarınca

1.10 Kasım 2020`de Moskova saati ile 00.00`da Dağlık Karabağ çatışma bölgesinde, askeri tüm faaliyeterin durdurulmasına dair genel ateşkes ilan edilmektedir. Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan Cumhuriyeti, bundan böyle Taraflar, sahip oldukları mevzilerde kalacaktır.

2. 20 Kasım 2020`ye kadar Ağdam bölgesi Azerbaycan Cumhuriyetine iade edilecektir.

3. Dağlık Karabağ`da irtibat hattı boyunca ve Laçin koridoru boyunca Rusya Federaytonu barış gücü konuşlandırılacaktır, bunun yanısıra ateşli silahla donanımlı 1960 asker, 90 zırhlı araç, 380 birim motorlu taşıt ve özel donanım da. 

Rusya Federasyonu barış güçlerinin konuşladırılması, Ermeni silahlı kuvvetlerinin bölge dışına çıkarılmasına paralel gerçekleştirilecektir. Rusya Federasyonu barış güçleri 5 yıl süreyle konuşlandırılacak, eğer Taraflardan herhangi biri, görev süresinin dolmasına 6 ay kala, söz konusu maddenin uygulanmasını sonlandırma maksadında olduğunu açıklamazsa, belirlenmiş süre kendiliğinden 5 yıllığına daha uzatılacaktır.

5. Anlaşmazlık Taraflarının sözleşmeleri yerine getirmelerindeki kontolün verimliliğini artırmak, ateşkes rejiminin işleyişini denetlemek amacıyla barış koruma merkezi oluşturulmaktadır.

6. Ermenistan Cumhuriyeti Kelbacar bölgesini 15 Kasım 2020`ye, Laçin bölgesini ise 1 Aralık 2020`ye kadar Azerbaycan Cumhuriyetine iade etmektedir. Dağlık Karabağın Ermenistan ile bağlantısını sağlayacak olan Laçin koridoru (5 km genişliğinde), Şuşi şehrini dolanmak suretiyle, Rusya Federasyonu barış güçlerinin kontrolünde kalmaktadır. Tarafların istemiyle Dağlık Karabağ ve Ermenistan arasında iletişimi sağlamak için ileriki üç yıl zafında Laçin koridoru boyunca yeni demiryolu inşasını öngören proje onaylanacak, ardından Rus barış güçleri demiryolunun güvenliğini güvence altına almak amacıyla demiryolu boyunca konuşlanacaktır.

Azerbaycan Cumhuriyeti Laçin koridorundan vatandaşlara, taşıma ve yük araçlarına her iki yönde güvenli geçiş garantisi vermektedir. 

7. İç göçe maruz kalanlar ve mülteciler, BM Yüksek Komiseri Bürosunun denetiminde, Dağlık Karabağ ve çevre bölgelere geri döneceklerdir.

8. Esir askerlerin, rehin alınanlar ile diğer tutsakların ve cesetlerin değişimi yapılacaktır.

9. Bölgede her türlü ekonomik iletişim ve taşımacılık üzerindeki abluka kaldırılacaktır. Ermenistan Cumhuriyeti, Azerbaycan Cumhuriyetinin batı bölgeleri ile Nakhicevan Özerk Cumhuriyeti arasında vatandaşların, nakliyat araçlarının ve malların her iki yönde serbest dolaşımının sağlanmasını düzenlenmeyi garanti etmektedir. Ulaşımın denetimi RF Federal Güvenlik Servisi Sınır Muhafıza Servisi tarafından yapılacaktır. 

Tarafların onayı ile Nakhicevan Özerk Cumhuriyetinin Azerbaycanın batı bölgelerini birbirine bağlayan yeni ulaşım yolları inşa edilecektir.

 

Uluslararsı Camianın Tepkisi

29 Eylülde BM Güvenlik Konseyi`nin kapalı oturumunda, Güvenlik Konsey üyeleri güç kullanımını şiddetle kınadılar ve BM Genel Sekreterinin çatışmaların acilen durdurulması, gerginliğe fırsat verilmemesi ve yapıcı müzakerelere derhal dönülmesine çağrısını desteklediklerini açıkladılar. BM Güvenlik Konseyi üyeleri AGİT Minak Grubunun anahtar rolü nedeniyle memnuniyetlerini bildirdiler. 1 Ekimde AGİT Minsk Grubu eş başkanı ülke liderleri Putin, Macron ve Trump yaptıkları ortak açıklamayla, taraflara çatışmaları derhal dudurmaları ve önşartsız mükarelere dönülmesi çağrısında bulundular. 

Benzeri çağrılar Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi ve Avrupa Birliği tarafından da yapıldı. Avrupa Konseyi üyeleri Artsakh`ta ateşkes rejiminin korunması için uluslararası denetim mekanizmalarının onaylanması çağrısı yaptılar. 5 Ekimde Rusya, Fransa ve ABD dışişleri bakanları şiddetin artmasını esefle kınadılar, Ekimin 12`sinde ise AGİT Minsk Grubu eş başkanları konuya ilişkin bir beyanname yayınladılar. İran da çatışmaların durdurulması ve taraflar arasında diyalog kurulması çağrısında bulunarak, 5 Ekimde Ermeni-Azeri anlaşmazlığına çözüm getirmek için bir plan hazırladığını bildirdi. Savaşın başında Gürcistan başbakanı ise Tiflis`te Ermeni-Azeri zirvesi yapılmasını önermişti.

İnsan Hakları İzleme Komitesinin Dağlık Karabağda yapmış olduğu soruşturma, Azerbaycan`ın Dağlık Karabağda sivil yerleşim birimlerine karşı defalarca yasak olan misket bombası kullandığını kanıtlamıştır. 5 Ekimde Uluslararası Af Örgütü Stepanakart ve Şuşide sivil halka karşı misket bomba kullanılmasını kınamış, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri bu bombaların kullanımına son verilmes çağrısı yapmıştı. Uluslararsı Soykırım Araştırmacıları Birliği  (IAGS) üyeleri ve Avusturalya Holokost Enstitüsü Artsakha karşı doğruca Azerbaycan ve Türkiyeden kaynaklanan soykırım tehditine dikkat çektiler. Artsakh Şuşi şehrindeki Ghazançetsots Kilisesine yapılan bombalamalar sonrasında Dünya Anıtlar Fonu bir açıklamayla, kilisenin hedef alınmasının kabul edilemez olduğuna dair bir açıklama yayınladı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Ermenistanın Azerbaycana karşı geçici önlemler uygulanmasına dair başvurusunu kabul etti ve Azerbaycan`dan Ermeni esirler  hakkında bilgi sunması talebinde bulundu. Lüksembuerg ve Kıbrıs parlamentoları Azerbaycan saldırganlığını kınayan bir kanun tasarısını kabul etti.

Savaş esnasında İran Meclisi üyeleri, Rusya Devlet Duması “Birleşik Rusya” milletvekili Vitali Milonov, Alman Parlamentosu (Bundestag) üyesi Steffen Kotre, Belçikalı milletvekili George Dalma başkanlığındaki heyet Artsakh`ı ziyaret etmişlerdir. 

20 Ekimde BM Güvenlik Konseyi Dağlık Karabağda ateşkes rejiminin denetlemesi sorunun görüştü. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borell ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo yabancı güçleri Dağlık Karabağ çatışma bölgesindeki faaliyetlere katılmamaları konusunda uyardılar ve şiddet eylemlerinin derhal durdurulması gereğini ve ateşkese bağlı kalmanın gerekliliğini vurguladılar. ABD Artsakha İskandinav barış güçleri yerleştirmeyi önerdi.

Savaş sırasında Artsakha şu ülkeler insani yardımda bulundular: Lüksemburg; 100 bin Euro, Almanya, 2 milyon Euro, Büyük Britanya, 1 milyon Sterling, Norveç 1.5 milyon, Avrupa Birliği 400 bin euro.

Artsakh`ın tanınması

5 Ekimde Artsakh Parlamentosu tüm ülke parlamentolarına savaş suçlarının önlenmesi amacıyla Artsakh`ın bağımsızlığını tanımayı önerdi. Böylece 16 Ekimde İtalya`da Milan, Ekimin 28`inde ABD`de Glendale şehirleri Artsakhın bağımsızlığını tanıdılar. Artsakhın bağımsızlığını Avusturalya Yeni Güney Galler Yasama Meclisi de tanıdı. 24 Ekimde ABD Kongresi Ermeni İşleri Eş Başkanı Frank Pallone, diğer 31 temsilcilerle birlikte, ABD Temsilciler Meclisine Artsakh Cumhuriyetinin tanınmasına dair kanun tasarısı sundular. 

 

Sonuç

2020 Türk-Azeri savaşı dolayısıyla Artsakhın büyük bir bölümü Azeri işgali altında kaldı. Her iki taraftan binlerce insan hayatını kaybetti. Can ve önemli toprak kayıpları dışında, savaş anlaşmazlığın barışçıl çözüm sürecine, Artsakh`ın alt yapısı ve konut fonuna son derece zarar verdi. İşgal edilen Şuşi şehrinden ve Hadrut bölgesinden 40 bini aşkın insan evlerini terketmek zorunda kaldı. Birçokları hala kayıp, onlarca asker esir ve hala Azerbaycan hapisanelerinde tutukludurlar. Yüzlerce anıt ve kültür mirası tarihi yapılar, buna manastır ve kiliseler de dahil, Azerbaycan hakimiyetine geçmiş bulunmaktalar. Bunların önemli bir bölümü tahrip edildi, hatta savaştan sonra da, diğerlerinin kaderi ise belirsiz, ama mutlaka bu kaderin acı olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil.