Azerbaycan Saldırganlığı: 2016 Yılı Savaşı

Dört Günlük Nisan Savaşı

1 Nisanı 2`ye bağlayan geceAzerbaycan güçleri, 12 Mayıs 1994`te imzalanan ateşkesi  ve ateşkesin pekiştirilmesine ilişkin 5 Şubat 1995 tarihli mutabakatı ihlal etmek  suretiyle, Dağlık Karabağ Cumhuriyet`ine karşı  ordu birliklerinin irtibat hattında geniş çaplı bir saldırı düzenlediler ve ağır silahlar, havan topu kullanarak, hava kuvvetlerinin desteğinde Ermeni topraklarına girdiler. En şiddetli çatışmalar Artsakh-Azerbaycan irtibat hattının güney (Hadrut) ve kuzey-doğu (Martakert) cephelerinde vuku buldu. 

Azeri güçleri Taliş, Matağis, Martakert, Aşağı Horatağ, Mekhakavan ve Ara Dağı çevresindeki sivil yerleşim birimlerini top atışlarıyla vurdular. 

Çatışmaların yoğunluk ve büyüklük derecesi, içerdiği güç ile teknik kapasitesi ve Azeri yetkililerin resmi açıklamaları, 2 Nisan saldırılarının en küçük ayrıntılara kadar özenle planlanan ve büyük bir ciddiyetle hazırlanan askeri harekat olduğuna işaret etmekteydi. Sınır çatışmalarında yoğunluk özellikle 2014`te artmaya zaten başlamıştı. Ocak 2015`ten itibaren de Azerbaycan silahlı kuvvetleri DKC savunma mevzilerine havan topları atmaya, reaktif hava sistemleriyle roket atışlarına tutmaktaydı, Aralık ayında tankları da devreye sokuldu.

2011-2015 yıllarında Stocholm Uluslararsı Barış Araştırmaları Enstitüsünün 2015`te dünya silah alımları raporuna göre, Azerbaycan Avrupa`nın en çok silah ithal eden ülkesi tanınmıştı (https://www.sipri.org/sites/default/files/SIPRIFS1602.pdf). Azeri tarafı  Avrupa՝da Konvansionel Silahlı Kuvvetler Anlaşmasınca belirlenen sınırlamaları aşmak suretiyle, büyük miktarda saldırı silahları elde etmişti.

Azerbaycanın Moskova büyükelçisi, bunlara ilişkin olarak, 2 Nisan 2016`da «Говорит Москва» Radyosu ile «Дождь» Televizyon Kanalında yayınlanan söyleşide, Azerbaycan tarafının soruna askeri çözüm bulmaktan başka seçeneği yoktu, açıklamasında bulundu.

 

Ateşkes

16 Mayıs 2016 Ermenistan ve Azerbaycan başkanları Serj Sagsyan ile İlham Aliyev Viyana`da buluştular, buluşmaya AGİT Minsk Gurubu eş başkanları ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD Dışişleri Bakanı John Kerri,  Fransa`nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Harlem Desir de katıldılar. Müzakereler sonucunda AGİT Minsk Gurubu eş başkanı ülkeler ortak açıklama yaptılar ve bu açıklamayla anlaşmazlığın askeri çözümü olmadığını bir kez daha teyiy etmek suretiyle, 1994 ve 1995 yılı ateşkes anlaşmalarının sürekliliğini korumanının önemini vurguladılar. Onlar açıklamada taraflara ayrıca Ermenistan ve Azerbaycan devlet başkanları arasında varılmış olan AGİT Ortak Soruşturma Mekanizmasının oluşturulmasının en kısa zamanda sonuca ulaştırılması ile AGİT Başkanı Özel Temsilcisinin yetkilerinin genişletilmesinin nihayet sonuçlandırılmasına ve Uluslararsı Kızıl Haç Komitesinin denetiminde kayıp kişilere ait bilgi değişimininin sürdürülmesine dair mevcut  mutabakatı hatırlattılar. 

20 Temmuz 2016`da Rus tarafının girişimiyle Sankt-Peterburg`ta Ruya, Ermenistan ve Azerbaycan devlet başkanları bir buluşma daha gerçekleştirdiler. Bu buluşmada taraflar 16 Mayıs 2016 Viyana zirvesinde elde edilen mutabakatı teyid ettiler. 

 

İnsan Hakları İhlalleri

Çatışmalar sırasında Azeri ordusu tarafından Artsakh Cumhuriyeti vatandaşlarına ve askeri personele  karşı işlenen savaş suçları ve uluslararası insan hakları normlarının ihlali.

Saldırının birinci günü Azerbaycan ordusu Martuni bölgesindeki okullardan birini bombalamış, bunun sonucunda öğrencilerden 12 yaşındaki Vağarşak Grigoryan hayatını kaybetmiş, iki öğrenci de yaralanlıştı. Matakert bölgesi köylerinden Taliş`te Azeri askerler bir Ermeni aileden üç yaşlıyı hunharca öldürmüş, öldürülenlerin cesetleri tanınmaz hale getirilmişti. Aynı kaderi DKC Savunma Ordusunun 20`yi aşkın askeri de paylaşmış, bunların başını, bileklerini, parmak ve kulaklarını kesmişlerdi. Hunharca katledilen bu askerlerden en az dürdü öldürülmeden önce akıl almaz işkenceye tabi tutulmuştu. Azeri askerler ellerinde kesik başlarla videoya kaydedilmiş, bu kayıtları gururla çevre Azeri köylerinde köylülere göstermişlerdi. 

İnsanlık dışı bu vahşi eylem, bir teşvik göstergesi olarak değerlendirilmiş, kesik başı kamera önünde sergileyen Azeri asker, bizzat Azerbaycan cumhurbaşanınca mükafatlandırılmıştır.         

 Yıl 2016, Azeri saldlırısından sosyal medyada yayılanan fotograflar

Azerbaycan tarafından uluslararsı insan hakları normlarının bilerek ayaklar altına alınmasını , Dışişleri bakanlığı basın sözcüsünün Dağlık Karabağda “sivil halkın olmadığı”, orada “sadece boş arazi ve asker bulunduğuna” dair açıklaması ( https://meduza.io/feature/2016/04/04/s-toy-storony-tolko-pole-i-voennye) ile Azerbaycan Savunma bakanlığı tarafından alenen yapılan eldeki bütün imkanları devreye sokmak suretiyle “ağır silahların” kullanımı sayesinde  DKC`yi “hezimete uğratıklarına” dair (http://mod.gov.az/ru/news/rasporyazhenie-ministra-oborony- vooruzhyonnym-silam-12749.html) bir öncekini teyit eder mahiyetteki açıklaması doğrulamaktadır.

Sonuçlar, Toprak ve Can Kayıpları

Bu savaş neticesinde Azerbaycan bazı tepeleri ele geçirdi. 17 Mayıs 2017`de Ermenistan devlet başkanı Serj Sargsyan, Ermeni tarafının 800 dekar alanı kabettiği (6.15 dekarını kuzeyde, Taliş köyü yönünde, 2.1 dekarını güneyde, Varazatumb/Lele tepe civarında) ve bunun stratejik bir önemi olmadığı açılkamasında bulundu (https://www.kavkaz-uzel.eu/blogs/83781/posts/37241).

28 Mayıs 2016`da Azerbaycan Savunma bakanlığı ise kendilerinin 2 bin hektar alanı konrollerine aldıklarını açıkladı. Nisanın 2`sinden  5`ine kadar geçen süre zarfında düşman güçleriyle yapılan çatışmalarda 65 asker, 13 milis ve yedek er (16`sı subay, 15`i sözleşmeli asker, 34`ü zorunlu askerlik hizmeti gören, 11`i milis, 2`i ise yedek er) olmak üzere, toplamda 93 kayıp verildi (https://mil.am/hy/news/399).

Nisanın 2`sinden 13`üne kadar da sınır hattında gerginliğin artması nedeniyle 9 asker ile 2 milis yine hayatını kaybetti. Düşman ayrıca Dağlık Karabağda 4 sivili de katletti. Azeri tarafı kendi kayıpları hakkında resmi bir açıklama yapmamıştır.